New York Times, böyle tanımlamıştı onu:
İran'ın Bob Dylan'ı…
Mohsen Namjoo, 12 yaşında müziğe başlamış. 18 yaşına kadar Farsi klasik müziği repertuarı Radif'in yorumcusu vokalist Büyük Üstad Nasrollah Nassehpoor'un gözetiminde müziği keşfe başlamış. Müziğin yanında tiyatro alanında da formel eğitim almış Namjoo ve yıllardır sahnede Setar'ıyla birlikte geleneksel Pers müziği temsil eden en güçlü sanatçılardan birisi olarak varlığını sürdürmektedir…
Namjoo'nun sesine ilk kez, sözlerinin Türkçe anlamını da içeren "Ey Sareban-Kervancı" adlı parçasının videosunda rastladım. Sadeliği ve derinliği karşısında susmak dışında birşey gelmiyor insanın elinden. Sözleri unuttuğun aşkı yeniden alevlendiriyor içinde…
Biyografisinde yazdığına göre Farsi şiirinin hikmetinden sual olunmaz 3 yaratıcısı Hafız, Rumi ve Saadi'nin sözleriyle bezenmiş bir etkiyi yaşatıyor müziğinde.
Bugüne kadar 1 single, 1 DVD ve de 6 CD formatında kaydı yayımlanmış. Albumleri sırasıyla Toranj (2006), Geographical Determination (2008),OY (2010),Useless Kisses (2011),Alaki (2011) ve 13/8 (2012)…
Kendi besteleri ve düzenlemerini kaydetmek dışında bir de takipçisini şaşırtan ve mutlu eden farklı kültürlerden şarkıları da yorumlamış:
"Hasta Siempre Comandante Che Guevara" bunların arasında en bilineni…Che adına biçilmiş en güçlü kaftanı bir de farsça dinliyorsunuz burada…
Namjoo aynı zamanda birçok sinema filmi ve oyuna da müziğiyle derinlik katmış…Bunların içinde uluslararası ödüller alan da var sessiz sedasız ilgilisine selam eden de…
Geleneksel ve modern müziğin "deminde" bir füzyonunu etkileyici ve hatta sarsıcı bir tonda yaşatıyor dinleyicisine. Sanatı özgürlük peşinde koşarken doğduğu topraklardan koparıp fani bedenini Amerikanyaların Kaliforniasına sürmüş Garib'i…
İzleyin, dinleyin: Güzel Adam Mohsen Namjoo
Sağlıcakla,
platin,g.