top of page
Yazarın fotoğrafıGürkan Platin

Mesir macunu...

Güncelleme tarihi: 8 Kas


Sabah saat 06:15…

Henüz daha tüm hücrelerim uyanmamış…

İstanbul'a ulaşabilmek üzere her sabah olduğu gibi Mudanya iskelesindeyim. Biraz erkenci olduğum için bir tost ve çayla kahvaltı yaparım diye kafeteryaya geçtim. Ooo kimsecikler yok henüz. Menuyu hazırlayan iki servis görevlisi ve bir de kasa personeli dışında kefeterya bendenize emanet…

Siparişimi veriyorum ve hiç sıra beklemeden hemen servis tepsisine alıp kasaya yöneliyorum. Kasadaki görrevli benim ve diğer iki personelin aksine enerji patlaması yaşıyor maşallah:)

Harika bir güleryüz ve sıcaklıkla selamlayıp hemencecik, zaten iki kalem üründen oluşan kahvaltı tepsimin hesabını söyleyiveriyor:

"- 7.50 Efendim! Bir de mesir macunu vereyim mi 10 liraya tamamlarız??"

Uyku sersemi olmanın verdiği rehavetle anlamıyorum… Ve affını diliyerek anlamadığımı itiraf ediyorum…

Buyrun el-cevap:

"-10 liraya tamamlamak için mesir macunu vereyim dedim. Bozuk param yok da"

Mesir macunu?? Hala anlamakta güçlük çekiyorum. Sabah sabah neden mesir macunu allasen, bir de neden mesir macunu??

Tüm bunlar cereyan ederken enerji bombası sevimli kasiyer bir eliyle de yazarkasanın yanıbaşındaki bir kutunun içindeki mesirmacunlarını gösteriyor bana. İçimden, acaba bu mesir macunlarını en çok tüketen kendisi mi de bu kadar enerji patlaması yaşıyor diye geçiriyorum…

Anlam veremeden biraz zoraki bir gülümsemeyle teşekkür ediyorum ve zaten kartla ödeyeceğimi bu nedenle de bozuk paraya ihtiyaç duymayacağını söylüyorum.

Ödememi yapıp kasaya yakın bir masaya oturup tostumu çay eşliğinde kemirmeye başlıyorum. Bu arada ister istemez kasaya gelen her müşteri ile dönen muhabbete şehadet ediyorum. Başrollerdeki kasiyerimiz her müşterisine mutlaka bizim meşhur mesir macununu ısrarla "itelemeye" çalışıyor… Herkes mesir macunu lafını duyunca önce kısa bir kahkaha patlatıyor sonra da reddediyor… Üstelik malum öneriyi duyar duymaz müşteriler -özellikle de erkekler- öneri karşısında kasadan biran evvel uzamak derdine düşüyorlar, elleri ayakları birbirine karışıyor….

Merak ettim dayanamadım kasiyere günde kaç tane mesir macunu satabildiğini sordum. Dün sadece 1 tane satabilmiş o da bir çocuğa! Nedenini sordum, mesir macunu diyince herkesin yanlış anladığını söyledi.

Eh malum toplumumuz kendine özgü bir mutaasıplığa sahip, öyle ulu orta cinselliği anımsatacak bir şeyi konuşmaktan pek haz almaz… Hele konu cinsel performans artırdığı iddia edilen bir macunu açık açık satınalması ise alimallah bu durum dedikodulara bile mahal verir ki sırf bu nedenle konusunu bile açmaz…

Bir de öneri biçimine bakalım… Hiçbir fayda önerisi bulunmayan, dikkat çekmeyen ve merak uyandırmayan kapalı uçlu bir soruyla pek de uygun olmayan bir öneri sunulunca sonuç ortada.Önerinin bir problemi çözme iddiasından bahsetmiyorum bile mazallah bunu ima etse herhalde satış karakolda biter:)

Kasada çapraz satış yapmak için mutlaka tamamlayıcı nitelikte ve cazip bir ürün önerisinde bulunmak daha etkili olur kanımca. Bir de önerme biçimine de dikkat etmek gerekir. Kime, nasıl bir öneriyle sunduğunuz çok önemli. Olabildiğince ürünün kullanıcısına sağladığı faydayı kişiye özel bir soruyla önermek satınalınma olasılığını artırır. Aman toplumsal değerlere ve ürün/öneri ikilisinin tüketicinin bilinçaltında yaratabileceği muhtemel yargıya dikkat...

Satınaldığınız dolma kalemin bedelini kasada ödemek için işlemlerinizin yapılmasını beklediğiniz anda kasiyer mürekkep lekesi çıkaran bir leke gidericinin olası aksiliklere karşı cankurtaran olabileceğini belirtip sahip olmak hakkında düşüncenizi sorsa ne dersiniz??

Sanki daha etkili olur gibi bence;)

Sağlıcakla….

Not: Sakın satmayın haaa.... aynen devam;)



17 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page