Hiç elinizden bırakamadığınız bir kitabınız oldu mu?
Ya da "bir kitap okudum hayatım değişti" dediğiniz??
Defalarca aynı sayfaları okumak için sabırsızlandığınız?
Önceden birçok kez izlemiş olsanız da bir daha bir daha izlediğiniz filmler, diziler??
Kemal Sunal filmlerini düşünün,,,,
Ardarda hiç bıkmadan sabahlayarak izlediğiniz yerli yabancı dizileri…
Milyonlarca satan kitapların yazarlarının bu denli talep gören kitapları yazmasının bir sırrı olabilir mi?
Tüm hikayeyi, senaryoyu, sonunu ezbere bildiğiniz bir filmi yeniden ve yeniden seyretmenizin altında nasıl bir gerekçe yatıyor sizce?
Bir sonraki sayfaya, bir sonraki bölüme, bir sonraki kitaba kadar bile dayanamayıp sabırsızlıkla yolunu gözlediğiniz neler oldu hayatınızda??
Agatha Christie'yi duymayanımız yoktur. Tüm zamanların en çok satan roman yazarının kitaplarının iki milyardan fazla baskı yaptığını biliyor muydunuz??
Peki son dönemde ülkemizde de ses getiren bir yazar olan Dan Brown'ın -hani DaVinci Şifresi'nin yazarı olan- kitaplarının sabırsızlıkla beklenmesinin altında ne yatıyor olabilir??
Peki yaşıtımız olmamasına rağmen Harry Potter isimli haylaz delikanlının yaptıklarını neden günlerce aylarca merakla bekledik??
Travanian'ın gizemine kapılmadan her sayfasını yuttuğunuz kitaplarının müdavimi olmamayı becerebilen var mıdır aramızda??
Bir sonraki sahnede ne diyeceğini hangi repliği kullanacağını, hangi espriyi yapacağını bildiğimiz halde aynı filmi aynı diziyi televizyonda rastladığımız her seferinde neden reddetmeyip yeniden yeniden seyre daldık?
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,Ferhan Şensoy gibi büyük ustalardan başlayıp günümüzde aynı zamanda televizyon için de diziler yazan Gülse Birsel, Birol Güven okuyup da "büyüsüne" kapılmayan var mı??
Tüm bunların bir ortak noktası olabilir mi??
Bir düşünün…
Bir müptela gibi aynı şeyi defalarca yapmamıza neden olan bu "yaratıcıların bir sırrı" olabilir mi??
SAKIN BUNLAR BİZİ HİPNOTİZE EDİYOR OLMASIN??
Şaka gibi değil mi??
Bu kelime bazılarımıza itici geliyor olabilir: HİPNOZ
Hipnoz bazılarımıza göre insanların seçme şansını elinden alan ve kötü niyetli kullanılabilen rahatsız edici bir taktiktir…
Şeytani bir icat olduğunu zannettiğimiz bu Hipnoz nedir allasen??
Bence hipnoz dikkat çekmeyi başarabilen herhangi bir şey olabilir.Bir kitap…Bir film…Bir dizi…Bunların hepsi de kendi hipnoz gücü olabilen araçlar…
Satış işinde de bu araçları kullanarak müşterilerinizin bakış açılarını, görüşlerini değiştirebilirsiniz.İnsanların zihinleriyle oynayıp onları kandırmaktan bahsetmiyorum. Onları eğlendirmekten, yapmaktan zevk aldıkları bir şeyi yinelemelerine neden olmaktan bahsediyorum….
*Beğendiğimiz bir televizyon reklamı karşısında kilitlendiğiniz anları düşünün…Defalarca defalarca kez seyretiğiniz reklamları hatırlayın… Çocukların reklamlar karşısında kilitlenmesinin bir nedeni olmalı mutlaka değil mi??
Hipnoz sadece bir araçtır… İnsanları kontrol altına almak, bilinçlerini kaybettirmek, insanüstü bir güce sahip olmak bunlar sadece işin fantazisi…
Hipnoz özellikle satış ve pazarlama alanında fark yaratmanızı sağlar… Bunu berbat bir ürün satmak için kullanmaya çalışırsanız hiçbir işe yaramaz…
Hipnoz sadece hayatı biraz daha kolaylaştırır… Müşteriniz üzerinde değil fakat rakipleriniz karşısında avantaj kazandırır…
İnsanların ilgisini çekemediğinizde ve bu ilgiyi koruyamadığınızda satış yapamazsınız….Hipnoz bu ilgiyi çekmenize ve ilginin korunmasında size yardımcı olup sizi usta bir iletişimci yapacak en önemli kolaylaştırıcınız olacaktır…
İşin sırrı da yukarıda bahsettiğim ustaların eserlerinde saklı….
İletişimde hipnotizmadan kastım karşı konulması zor sohbetlerin insanı olmaktır. Sizi tatlı diliyle kilitleyen, bütünlüğü, duruluğu ve etkisi karşısında kilitlendiğiniz sohbetleri, yazıları kastediyorum.
"Hipnotik iletişim, mesajı hatırlamanızı ve uygulama cesareti kazanmanızı sağlar. Hipnotik iletişim büyülecidir ve unutulmaz…Gizli yönlendirici şifrelerle doludur…"
