Artık bitti...
Hiçbir ürünün mevcut ya da potansiyel müşterisi kendi talebi olmadan kendisine bir ürün 'satılmaya çalışılması ' için kapısının çalınmasını, e-posta kutusunun çöplüğe döndürülmesini, telefonundan taciz edilmeyi, mesaj kutusunun gereksizce işgal edilmesini, gezindiği web sitesinin sürekli yanıp sönen ilanlarla kendi işlevleri dışında ilgisini dağıtmasını ve bu görüntü kirliliğine maruz kalmayı İSTEMİYOR.....
Hepimiz tüketim alışkanlıklarımızda yepyeni bir döneme girdik. Pazarlama ve satış dünyasının da bu döneme daha hızlı adapte olması lazım. Özellikle de yenilikçi yaklaşımlara uyum sağlamada biraz daha çekinik davranan satış ve satış yönetiminin bu yeni döneme daha hızlı girmesi şart oldu.
Artık kapı kapı gezerek ürün tanıtımı ve satış fırsatı yaratma çabası nafile...
E-posta çöplüğü yaratmak dışında hiçbir işe yaramayan genel içerikli, herkese seslenen e-posta pazarlama dönemi tüm etkisini kaybetti...
Belirli bir gruba atıldığı zannedilen basit demografik bilgilere göre rastlantısal olarak gönderilen SMS ya da MMS sadece daha çok tepki alıyor o kadar...
Sürekli elden ele dolaşan ve ulaşma oranları yerlerde sürünen büyük dataların öngörülü arama sistemleri (predictive dialer) aracılığı ile günde yüzbinlerce arama yaparak olmadık zamanda olmadık teklifi sunan sesli mesaj servisleri ya da 'makinalaştırılan' çağrı merkezi müşteri temsilcilerini dinlemeyi bırakın hiçkimse duymak bile istemiyor....
Günümüz tüketicisi, artık daha akıllıca, daha duygusal, daha öngörülü, daha sıcakkanlı yaklaşımları arıyor.Artık hepimiz bu kitlenin bir aktörü olarak kişisel tercihlerimize daha çok saygı duyulmasını isteyen, baskı altında adım atmayan bireyleriz.
Kararlarımızın altında Web 2.0 ile başlayan ve hergün gelişen sosyal ağlar aracılığı ile oluşturduğumuz digital ilişkilerimiz en büyük etkiye sahip.
Pazarlamacılar bu dünyaya daha çabuk ısındılar ama hala satış profesyonelleri konvansiyonel çözümlerde direnmeye devam ediyorlar.
Web 2.0'dan esinlenerek satışın bu yeni yüzüne SATIS 2.0 adını verdi. Bu dünyada satış ve pazarlama herzamankinden daha fazla elele çalışarak ortak hedefi olan ciro ve kar maksimizasyonunun yeni yaklaşımlarla ve yeni çözümlerle yaratamaya gayret etmeli.
Çünkü artık sadece pazarlama taktikleri ve araçlarıyla müşteri adayları harekete geçirilemiyor ya da sadece klasik satış teknikleriyle müşteriler karşılaşmak bile istemiyor....
Yeni dünyanın satışçıları, satış etkililirliklerini artırmak için web 2.0 araçlarını ve sosyal medya platformlarını akıllıca kullanmayı becerebilmeliler...
Tüketicileri rahatsız eden, engelleyen geleneksel pazarlama dönemi etkisini iyiden iyiye kaybediyor hatta hızla sona doğru yaklaşıyor. Aynı biçimde bu rahatsız edici tavırla ürün satmaya çalışan satış yaklaşımı da artık bitti...
Hiçbirimiz göz göre göre bize birşey satılmaya çalışılmasından hoşlanmıyoruz!
Ama SATINALMAYA BAYILIYORUZ!!!
YETER SATMA!!!
Ne pazarlamacılar ne de satışılar bu SATMA kaygısından kopmadıkları müddetçe ortak hedeflerine kalıcı adımlarla yaklaşamayacaklar....
Müşteriler her yerde.... Evde, sokakta, işyerinde, toplantıda, eğitimde, cep telefonunda, web'de, tv'de radyoda, dergide, gazetede, facebook'ta, twitter'da, linkedIn'de sürekli bir seyahat halinde...heryerde... ve herkes herşeye heryerden ulaşma derdinde... Yeni tüketici için bu mekan özgürlüğü en değerli kazanımlarından birisi.
Müşterilerin bu mekan özgürlüğü kazanımı başka bir talebi daha doğurdu: HEMEN ŞİMDİ!
Yeni dünyanın tüketicileri sahip olmak istedikleri birşeye hemen sahip olmak istiyorlar. Hiç zaman kaybetmeden...HEMEN! Bilgiye, çözüme, desteğe, ürüne, hizmete hemen ulaşıp ondan HEMEN YARARlanmak istiyor.
Bu dönemin insanı, kararlarına müdahale edilmesine istemiyor ve tercih etmeyi daha kolay bir karar verme süreci olarak kullanıyor. İlkokuldan beri çoktan seçmeli sınavlarla bilgisi denetlenen kitle seçenekler arasında özgür iradesi ile tercihlerini belirliyor/belirtiyor.
