top of page
Yazarın fotoğrafıGürkan Platin

Sızı...

Güncelleme tarihi: 8 Kas


kocaman gövdesinden ziyade, senin koca bedeninde onun küçücük bir kıymığı senin minicik bir parmağına batınca ne hissedersin?

acır değil mi?

acıtır!

sızlatır!

küçücük bir kıymıktır batan parmağına halbuki. bu denli sızlatması, oradaki küçük parmaktaki varlığını her an beynindeki zonklamalarla kazıması normal mi?

-bi cımbız bir de kolonya getirin bana!

üfleye üfleye parmakcığa boca edilen kolonya damlaları arasında minnacık bir karaltının cımbız ucuyla çıkartılmaya çalışıldığı o anı anımsıyor musunuz?


ağaç!

kökleri, gövdesi, dalları, yaprakları ve hatta çiçekleriyle koca gövdeli bir ağaç....

onlarca belki de yüzlerce yıldır an-be-an köklerini derinlerine saldığı toprağın içinde yerkürenin merkezine doğru adım adım ilerleyerek sarıp sarmaladıkça, gövdesi ve dalları ve dahi yaprakları göz göz olup gökyüzüne uzandıkça kalınlaşan ve sertleşen kabuğundan mini minnacık bir parça sen ona yanlış bir hamleyle yanlış bir anda dokunmaya kalktığında minicik bir parçasını o dokunmaya yeltendiğin elinin bir parmağına salvolar ve sen o anı unutamayacağın bir acıyla hafızana kazıyarak kıvrım kıvrım kıvranırsın.

küçücük bir dal parçası içini sızım sızım sızlatır durur...


hani bir organizasyonu, yaşayan bir organizmaya benzetirler ya, siz de benim gibi katılırsınız bu fikre belki de... işte yukarıda tasvir etmeye çalıştığım bünyeyi kendi organizasyonunuz varsayın, parmağınıza batan o minicik kıymığı da "yanlış" yaptığınız bir müşteriniz... koca bünyenizde yarattığı sızıyı göz ardı edebilir misiniz?

edemezsiniz...

çıkartıp kurtulsanız bile aklınıza gelen her an içinizi kemiren bu minik yaranın açtığı sızıyı gözlerinizi her kapattığınızda anımsarsınız. parmağınızdan çıkartıp atmış olsanız bile o derin sızı ve yarattığı acının izi kalbinize işlenmiştir artık.


müşterilerin her biri birer sızı bırakır organizasyonumuzun organik bünyesinde. her birinini açtığı bu minik yaralar belki bir gün iyileşse bile, sızısı organizasyonel hafızamıza kazınır, unutmayız... o sızı hem hayatın bize bahşettiği koca gövdesiyle bir "ağacın" tam da kendisinden bir parçadır hem de minicik bir kartvizitidir. ağaca ve dala ve yaprağa ve çiçeğe ve topyekûn doğasına uyum sağlamak için değişmedikçe bu sızı artarak var olacak hayatlarımızda.


9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commenti


bottom of page